Bugün itibari ile resmen 3 aylık olduk, Bilge'nin 90. günü.
Fazla yazamadım ama 3. ayımız bayağı hareketli geçti. En büyük değişiklik bakıcımız Aslı ablanın işe başlaması. Birlikte geçireceğimiz 3 haftanın ilk iki haftası Bilge'nin düzensizliklerini düzene sokmaya çalışmakla geçiyor.
Ben hayatım boyunca düzene inandım. Her ne kadar insanlar bana bebeğin bir makine olmadığını söyleseler de, bebeklerin inanılmaz dakiklikte bir düzeni var. Bebek büyütmek ise onların bu dakikliğini anlamak, müdahale edebildiğiniz yerde müdahale etmek, eğer edilemiyorsa da sizin bu düzene alışmanızı gerekiyor.
Bilge'nin gece uykulrında pek bir problem yok, 2 kere falan emmeye kalkmak suretiyle 10-11 saat kadar uyuyor. Ancak kendisinin öğle uykuları yaklaşık 8. haftadan beri tam 40 dakikalık. Ama saniye şaşmayacak bir 40 dakika bu. Beni ilk başta deli eden bu dakiklik, konuyu araştırdıkça kabus olmaktan çıktı. 40 dakikalık uykularımızın nedeni, beslenme aralarını 3 saate açmamızdan kaynaklanıyor.
Bebeklerin 40'ar dakikalık uyuma periyodları var. Eğer karınları toksa, diğer 40 dakikaya geçiş yapıyorlar. Eğer diğer 40 dakikada beslenme saatleri gelecekse, bedenleri onları uyanık tutmaya çalışıyor. Evet bebekler ruhen makine değil ama vücutları aynen bir makine gibi işliyor, bunu öğrendiğimiz iyi oldu.
Bilge şu an tam 2 saat uyanık kalabiliyor. 40 dakika uyuyor. Yani toplam 2 saat 40 dakika. Eğer ikinci 40 dakikaya atlasa aç kalacağından, tam 40. dakikada gözlerini açıyor. Maalesef bu 40 dakikalık periyod ona yetmediği için de mutsuz olup, durmadan esniyor, huzursuz oluyor.
Geçen haftaya kadar bu huzursuzluk uyumaya geçme döneminde de devam ediyordu. Bunun nedeni de Bilge'yi sallayarak uyumaya alıştırmış olmam. Uykusu gelince "Hadi beni salla" mahiyetinde mırın kırın etmeye başlıyordu. Aslı ablamız sağolsun (kendisi Avrupa mentalitesiyle büyümüş özünde Ukraynalı bir insan), iki haftamız Bilge'yi sallayarak ya da emerken uyumasını engellemek ve bir başka yolla uyumaya alıştırmakla geçti. Bunu bilahare ayrı bir girdi olarak yazacağım. Ama şimdilik şunu söyleyeyim, uykumuz geldiğininde ortalığı yıkarcasına ağlama meselesini çözdük.
Şimdi tek meselemiz, 40 dakikalık periyodları uzatmak ki, bunun da yolu beslenme aralığını açmaktan geçiyor gibi görünüyor. Bizim memlekette böyle düzen işleri pek sallanmaz, saldımçayıra mevlam kayıra mantığı geçerlidir, ama ecnebi böyle değil tabii. Bebeğin uyuma, aktivite ve beslenme saatlerinin düzenenmesine yarıyan bir program var, EASY olarak anılıyor. E (eat) beslenme, A (activity) aktivite, S (sleep) uyku ve Y (you) siz'in baş harflerinden geliyor bu isim. Bebeğin düzenini buna göre ayarlıyorsunuz. Bradaki en kritik noktalar A bebeğin uyumadan ne kadar ayakta kalabildiği ve açlığa ne kadar tahammül edebildiği. Mesela 2 saat uyumadan durabilen bir bebeğiniz varsa 4-saatlik-EASY uygulayamazsınız (Çünkü her kestirme yaklaşık 1.5 saat sürmeli). Ama böyle bir durumda 3.5-saatlik-EASY'ye geçilebilir ki ben önümüzdeki haftalardan itibaren buna başlayacağım. Tabii sütüm Bilge'yi 3.5 saat kesmeyeceği için biraz ek besin desteğimiz olacak.
İnşallah çözeceğiz şu uyku sorununu.
40 dakikalık Bilge saati
5 Eylül 2009 CumartesiGönderen Melike Demirbağ Kaplan zaman: 15:13
Etiketler: beslenme meseleleri, emzirme meseleleri, leylekten sonra, uyku meseleleri
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder