Alışveriş merkezinde yaşayamayız yavrum

7 Ağustos 2009 Cuma

Daha önce de yazmıştım, Bilge alışveriş-merkezi-kolik oldu.

Gezmeyi sevmesini farketmemi takiben Bilge'yi her Allah'ın günü bir yere götürüyorum. Burada eve yakın Kipa ve Agora var, onlar olmazsa akşam 7'den sonra sokaklar bizi bekliyor. Bilge dışarı çıkınca, o ana dek mızmızlanıyor bile olsa, bir keyifleniyor ki sormayın gitsin. Gözler faltaşı gibi, etrafı izliyor. Geçen gün Paşabahçe'de koltuğunu biraz kaldırdım etrafı daha iyi görebilsin diye, bütün camlara gülücükler atıp durdu.

Alışveriş merkezleri bebeklerin keyifli zaman geçirmesini sağlarken, evde oturmaktan bunalan benim gibi post-lohusalara da bir kuple çare oluyor. Zira bu tip yerlerde bebeği emzirmek ve altını değiştirmek gibi faaliyetleri de yapabileceğiniz yerler var. Hiç birisi olmasa bile bir giyinme kabininde emzirme işini halledebilirsiniz ki, dün Bilge Boyner'de karnını doyurdu, TepeHome'da gazını çıkardı, Kipa'da yarım kalan uykusuna devam etti. Yazın bu sıcak günlerinde serin bir yer bulmuş olmasının da keyfine katkıda bulunduğunu sanırım söylememe gerek yok. Tek meselemiz, geri dönerken kızması ki, alışveriş merkezinde yaşayamayacağımızı zaman içinde öğrenecek garibim.

Ben ise, her ne kadar alışveriş yapmaktan hoşlanan bir insan değilsem de, alışveriş merkezlerinde Bilge'yle zaman öldürmenin tadını çıkarıyorum. Yoksa hep ev hep ev, delirir valla insan.

0 yorum: